UZLAŞMAZLIK
UZLAŞMAZLIK
Paris’te , militan derneklerin baskısı altında ,cinsiyet sorunsalı üzerine araştırmacı ve klinisyenlerin konferansları iptal edildi. Tartışmayı besleyecek ve aydınlatacak “work in progress” ( çalışılmakta olan ) yararlı bir araştırmayı sunacaklardı. Bu çalışmalar olağanüstü bir hakikatin oncusu müdür? Bir tehdit midir? Bilinemeyecek çünkü tartışma(disputatio ) henüz dogmadan ( in ovo ) olduruldu.
Bir tiyatro oyunu da iptal edildi. Transseksüel biri tarafından yazılmış ve basına göre yazarın otobiyografik eserinin yorumunda yazarın kendisi tarafından inatlaşmasından önce bir kadın oyuncu tarafından yirmiden fazla oynanmıştı : yalnızca trans bir oyuncu trans karakteri oynamalıydı. “Cimri” yi oynamak için ille de gerçekten cimri olmak gerekli diyebilir miyiz? Bir temsil için bile benzerin “ayni” olması zorlaması ve gelecektekinin “başka” olabileceği kliniğimizi sorgulamalıdır.
Tıpkı Freud’un hastasının onun susmasını isteyerek ‘talking cure” u oluşturması gibi, bir kez daha psikanalistlerin susmalarının istendiğine inanabiliriz. Yine de trans hastalarimiz seanslarını iptal etmiyorlar ama bir duyuş bir varlık talep ediyorlar. Ve eğer ki analistin cinsiyeti cinselliği dahası cinsel yönelimi (her zaman pek açıklayıcı değil) analize başlamakta rol oynuyorsa da -bazen yardımcı , bazen de engelleyici -tüm diğer çizgiler gibi , bu konuşur ve içinden geçilir. Analist durusu ahlaki yargılama ya da yasallaştirma değil hele hasta hakkında olağanüstü bilgiye sahip olmak hiç değildir. Psikanaliz her şeyden once bir sorudur ve ders vermeye gelmez.
Hastanın acısı ve kimliği ne olursa olsun, psikanalisti ilgilendiren hepimizi bozan dille iliskisinin hakikatidir. Kırılgan tutkun bu hakikata aşıktır.
Başladığımız bu yil üretken ve birler ve digerleri arasindaki alışverişler berrak olsun!
Omar Guerrero
çeviri: Derya Gürsel